
Avrupa’nın birçok ülkesinden 20 genç, bu çalışma kampında bir araya geldi. Türkiye’den benim katıldığım gençlik kampı çok eğlenceli, bir o kadar da faydalı ve öğretici geçti.
21 gün süren kampta, Graz/ Avusturya’da, Straden kasabasının Stainz köyünde tadilat geçirmiş eski bir köy evinde kaldık. Ayrıca büyük bir bahçemiz, hemen yanımızda da bir kafemiz vardı.
Biz bu kampta genç gönüllüler olarak engellilerle birlikte çalıştık; engelli çocuklar ve yetişkinlerle. Onları gündelik hayata katmaya yönelik çalışmalar yaptık. Öğlenleri yemekleri birlikte yapıp birlikte yedik, bulaşıkları birlikte yıkadık mesela. Hep birlikte düzenlediğimiz festival gecesinde birlikte danslar ettik. Avrupa coğrafyasını tanıma ile ilgili bir atölye çalışmasında bazıları Türkiye’nin yerini ve bayrağını yanlış tahmin etse de öğrenme ve oyuna dahil olma azimlerinin beni çok etkilediğini söylemeliyim.
Bir yandan da birçok ülkeden gelen arkadaşlarla pek çok şey yaşadık ve paylaştık. Her gün farklı iki gönüllü yemek yapıyor, farklı kişiler çocuklarla, farklı kişiler yetişkinlerle ilgileniyor, farklı kişiler de doğada çalışıyordu. Böylece kamp sona erdiğinde herkes her işi az çok yapmış oldu.
Kampın bir günü o yöreye özgü bir kuşu ( Blauracken) gözlemledik; at arabası ile orman içerisindeki bu gözlemcilik maceramız çok eğlenceliydi. Başka bir gün yarasaları gözlemlemek için ellerimizde sinyal bulucu cihazlarla eski birkaç yapının içerisinde gezindik.
3 hafta bir çalışma kampı için ideal bir süre bence. Zamanı ilk hafta tanışma, ikinci hafta alışma ve kaynaşma, 3. hafta ise bıkma evresi olarak sınıflandırabiliriz bir çalışma kampında. Bununla birlikte mutlaka yaşanması gereken bir tecrübe uluslar arası bir gençlik kampı. Çok kültürlü bir ortamda bir organizasyonun parçası olma, bu ortamların getirdiği zorluk ve avantajları yaşamak adına eşsiz bir fırsat…
Her kültürün, her farklı bireyin farklı hassasiyetlerini, özelliklerini “birinci elden” önyargılarınızdan sıyrılarak gözlemleyebilirsiniz bu tür organizasyonlarda. En heyecan verici olanı ise böyle organizasyonlarda ülkenizin ve halkınızın bir izdüşümü olarak görmeniz kendinizi. O küçük grupta adeta ülkenizin kültür elçileri gibisinizdir.
Uluslar arası çalışma kampları gönüllülük esasına dayanan organizasyonlardır. Yani gideceğiniz yerin yol parasını siz verirsiniz. Bununla birlikte oradaki masraflarınız kamp organizasyonu tarafından karşılanır.
Benim ilk yurtdışı deneyimin bu gençlik kampı oldu. Hala birbirimizle haberleşiriz. Çok keyifli bir 3 hafta geçirdik… Öyle ki kamp bittiğinde, hüzünlü bir şekilde ayrılmıştık, ağlayanlar dahi olmuştu…Yazın güzel bir şey yapmak istiyorsanız yaz tatilinizin birkaç haftasını böyle bir kampa ayırın, emin olun iyi ki yaşamışım diyeceğiniz bir tecrübe olacaktır.
30.08.2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder